Kuruluş amacı ve günümüze kadar gerçekleştirdiği hizmetlerle Türk toplumunun tarihî hafızasının oluşmasında önemli katkıları bulunan Türk Şehitlikleri İmar Vakfı, 1926 yılında cemiyet statüsünde kurulduktan sonra 1969 yılında vakıf statüsüne dönüşmüştür. Kurulduktan bir yıl sonra Danıştay kararı ile “Genel Menfaatlere Hizmet Eden Cemiyet” statüsünü alan Şehitlikleri İmar Cemiyeti, Türkiye’de “Şehitleri Anma Günü” kabul ve ilan edilmesi ile ilgili ilk kez kamuoyu yaratan kuruluş olmuştur. Geçtiğimiz senelerde Çanakkale’de Şehitler Abidesi, Anadolu Hamidiye, Rumeli Mecidiye, Nara Barbaros şehitliklerinin yapımı başta olmak üzere birçok hizmeti olan Türk Şehitleri İmar Vakfı’nın bu topraklarda varlığını hem maddî hem de manevî olarak sürdürmeye devam etmektedir.

Türk milleti, son bir asırdır hem siyasî hem içtimaî hem de ekonomik sıkıntılar ve değişimler geçirmiş ve günümüze dek varlığını sürdürmeyi başarmıştır. Özellikle 20. yy’ın başlangıcından itibaren Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları artmış ve Osmanlı Devleti artık nihâi hedef haline gelmiştir. Afrika’da, Avrupa’da, Ortadoğu’da ve Kafkasya’da toprak kaybeden Osmanlı’nın ve devamında Türk milletinin direnişinin temelleri Çanakkale’de atılmıştır. Çanakkale Zaferi gibi büyük bir onuru Türk milletine armağan eden askerî kadro, 1918’den sonra da durmamış ve bu kez Millî Mücadele’yi topyekûn başlatarak Türk milletine bağımsızlığını geri vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri Çanakkale’de, Mustafa Kemal [ATATÜRK] başta olmak üzere birçok idealist insanın mücadelesiyle atılmıştır.

Toplumsal-millî hafızamızda büyük bir yeri olan Çanakkale Muharebeleri ile ilgili en büyük sorun, aradan bir asır geçmesine rağmen ilmî çalışmalarımızın hâlâ eksik oluşudur. Günümüze kadar gelen süreç içerisinde elbette çeşitli çalışmalar, projeler gerçekleştirilmiş; Çanakkale, Türk insanının hafızasında taze tutulmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda Çanakkale, bir istismar aracı olarak kullanılmış ve bu istismar -ne yazık ki-hâlâ devam etmektedir. Çanakkale’nin; Çanakkale Muharebeleri başta olmak üzere bütün değerlerini gün yüzüne çıkaracak, bunlara sahip çıkacak ve Çanakkale’yi tarihî ve kültürel açıdan marka yapmayı hedefleyen, araştırma merkezi niteliğinde çalışacak bir enstitüye ihtiyacı son dönemde hem akademik hem de sivil camia tarafından fark edilmiştir.

Çanakkale Muharebeleri araştırmalarına yeni ve hızlı bir soluk kazandırmak için bu konuda uzmanlaşmış akademisyen ve araştırmacıların oluşturduğu sağlam bir kadro yapılanması ile eğitim alanında hizmet verecek Çanakkale Savaşları Enstitüsü, hem dünyada hem de Türkiye’de askerî ve siyasî tarih açısından bir dönüm noktası olan Çanakkale Muharebeleri’nin araştırılmasına ve tanıtılmasına hizmet edecektir.